Mıknatıs Soğutulursa
SeyretSen! Sen ne istiyorsan onu seyret!
Gönderim zamanı 17.05.2011 - 18:05
Süper İletken ve İletkenlik
Süper iletken
1986'da George Bednorz, kayıp olmaksızın enerjiyi transfer edebilen bir madde geliştirdi. Böylece süper iletken kavramı hayatımıza girmiş oldu. Süper iletkenler, bilgi çağı açısından çok önemli bir gelişmedir. Sıradan bir bakır telden iletildiğinde enerjinin yaklaşık % 40'ı kaybolmaktadır. İşte bu yüzden süper iletkenler insanlığın enerjiyi doğru ve verimli kullanabilmesi açısından çok önemlidir. Süper iletken bir fen konusudur. Elektrikte, direnç üstü bir kavramdır.
1. Süper iletkenliğin Tanımı
Süperiletkenlik, belirli maddelerin doğru akımı hiçbir direnç ve kayıpsız iletmek için aşırı düşük sıcaklıklara soğutulduklarında, bu maddelerin gösterdikleri özellikleridir. Başka bir deyişle sıcaklığın belirli bir değerin altına düşürüldüğü zaman doğru akım ile elektriksel dirençleri sıfır olan malzemelere süperiletken denir.
Yüzlerce malzemenin çok düşük sıcaklıklarda süperiletkene dönüştüğü bilinmektedir. Hepsi metal olan 27 kimyasal element, atmosfer basıncında, kendi kristalgrafik formlarında süperiletkenlerdir. Bunlar arasında yaygın olarak bilinenler Alüminyum, Kalay, Kurşun, Civa, Renyum, Lantan ve Proktantinyum yer alır. Bunlara ilave olarak metal, yarıiletken olan 11 kimyasal element düşük ısı ve yüksek basınç altında süperiletkendir. Uranyum, Seryum, Silikon ve Selenyumu bunlar arasında sayabiliriz. Bizmut kendi kristal-grafik formunda süperiletken olmamasına rağmen, çok düşük sıcaklıklarda düzenli duruma geçerek süperiletken süperiletken haline gelebilir. Krom, Manganez, Demir, Kobalt ve Nikel gibi magnetik elementlerin hiçbirinde süperiletkenlik görülmez.
Bilinen süperiletkenlerin birçoğu alaşım veya bileşiktir. Kendisini oluşturan kimyasal elementler süperiletken olmasa bile bir bileşiğin süperiletken olması mümkündür. Örnek olarak gümüş-florid ) ve bir karbon-potasyum bileşiği verilebilir. Kalay-Tellrid gibi bazı yarı iletken bileşikler uygun bir şekilde yabancı atomlarla yüklenirse süperiletken olabilirler.
Süperiletkenliğin iki belirleyici özelliği vardır. Maddenin içindeki elektrik akışı, maddenin yapısını oluşturan iyon örgüleriyle çarpışması sonucu engellenir. Buna maddenin direnci adı verilir. Böyle bir madde süperiletken duruma geldiğinde, bu direnç sıfıra iner. Süperiletken durumda maddenin örgüsü, elektronları engellemek yerine, onların hareketine destek olur. Bunun uygulamadaki anlamı süperiletken bir devrede elektrik akımının ilke olarak kayıpsız akacağıdır.
Süperiletkenlerin sıfır direnç göstermelerinin yanı sıra yakınlarında bulunan herhangi bir manyetik alanı dışlamaları da ayırdedici bir özellikleridir. Örneğin bir mıknatıs kritik sıcaklığın (süperiletkenliğe geçiş sıcaklığı) altında bulunan bir süperiletkeni sanki ters kutuplu bir mıknatısmış gibi iter. Ancak kritik sıcaklığının üstünde aynı süperiletken madde herhangi (mıknatıs olmayan) bir iletken gibi davranır. Yani mıknatısın süperiletken üzerinde bir etkisi gözükmez.
Elektrik iletimiyle ilgili tüm uygulamalar için idealdirler. Bunun yanı sıra süperiletkenler büyük miktarda akımda taşıyabilirler. Küçük süperiletken bobinli mıknatıslar çok fazla enerji tüketmeden güçlü manyetik alanlar yaratabilirler. Bu gibi mıknatıslar, manyetik alan sayesinde havada giden trenlerin yapımını sağlayabilirler, hızlandırıcı tünellerde ve nükleer manyetik rezonans tarayıcılarında parçacık saptırıcısı olarak kullanılabilirler. Ayrıca elektrik üretiminde kullanılan senkron jeneratörlerde kullanımıyla üretimde verimin artmasına, boyutların küçülmesine neden olurlar
Süperiletkenlik sadece kritik sıcaklık, kritik akım ve kritik magnetik alanda mevcut olur.
Bir süperiletken düşük sıcaklıklara soğutulduğunda iki farklı özellik gösterirler; elektrik akımlarına hiçbir dirençleri yoktur, magnetik alanları hariç tutarlar.
Sıfır Rezistans:
Aşağıdaki grafik bir süperiletken için tipik bir özdirenç şeklini gösterir. Yüksek sıcaklıklarda, sıcaklık soğudukça özdirenç yavaş yavaş düşer. Daha sonra aniden, kritik sıcaklık olarak adlandırılan bir sıcaklıkta, bir anda hemen hemen sıfıra düşer. ’nin altında süperiletkendir ve akımlar üzerinden rezistanssız geçer.
Bu nasıl mümkündür?
Süperiletkenliğin mikroskobik bir teorisi basit bir ifadeyle aşağıdaki gibidir. Bir metali, sert yaylar ile tutturulmuş gibi hareket eden pozitif iyonlar kafesi olarak düşünelim. Kafese doğru hareket eden tek elektronlar bir elektrik akımını oluşturur. Normal olarak elektronlar birbirlerini püskürtürler ve kafes tarafından saçılırlar, yani hareketlerine karşı koyarlar.
Bir elektron kafes içerisindeki pozitif iyonlar yakınından geçerken etkilenir ve kafese doğru yavaş yavaş hareket eder. Geçtikten sonra, elektronlar asıl pozisyonlarına hızlıca geri saçılırlar. Bazı maddeler ile, iyonlar düşük sıcaklıklara soğutulduklarında, asıl yerlerine hızlı bir şekilde geri saçılmazlar ve geçici pozitif yüklü bir lokal bölge oluştururlar. Geçip giden ikinci bir elektron bu pozitif bölgeye doğru etkilenir ve ilk elektronu izler. Etkili bir şekilde, iki elektron birlikte hareket eder, ve bir çift olarak iyon kafesi baştan başa geçerler. Bir çift olarak hareket ederken dağılmazlar ve kafesten küçük bir rezistansa karşılaşırlar, yani madde sıfır rezistansa sahiptir.
Kritik Akım:
Eğer bazı magnetik akı çizgileri ( akımın kendi alanından ve ya dış alandan) içeren bir süperiletkenden akım geçirirseniz, akı çizgileri üzerinde onları akımdan doğru açılarla uzağa iten Lorentz kuvveti olacaktır. Eğer akı çizgileri durdurulmazsa, hareketleri ısı üretecek ve enerji kaybolacaktır. Bu durumda süperiletken rezistif olarak davranır. Tüm uygulanabilir süperiletkenler, akı çizgilerini sabitleyen ve hareketlerini durdurmaya yardım eden yapısal eksiklikler içerir. Bu eksiklikler akı çizgilerini, kritik akım olarak adlandırılan kritik bir değere kadar, akımın varlığında sabitleştirir. Çoğu kez, kritik akım yoğunluğu, ( akımının süperiletken kesidine bölümüne eşittir), ve hesaplanan kritik akım yoğunluğu ’yi( akımının süperiletkenin toplam kesit alanına bölümüne eşittir) belirtmek yararlıdır.
kaynak
[Bebeğim Öldü]
Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrack’ındayım
Bir yazar mıyım yoksa tek şiirlik şair mi?
Notumu verdi hocalarım nasihati koydum cebime
Ve zorda kalana dek çıkarmadım..
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yaramı sevgilimde bırakıp yarımı sokağa attım
Canımı yolda buldum canıma teslim ettim; canına okudum
Canıma kastım…
Gönderim zamanı 17.05.2011 - 19:06
Konu | Forum | Konuyu Açan | İstatistikler | Son Mesaj Bilgisi | |
---|---|---|---|---|---|
Oyuncaklardaki 'mıknatıs' uyarısı kaldırıldı |
Sağlık | Haberci |
|
|
0 üye, 2 ziyaretçi, 0 gizli